Kayıtlar

Ocak, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çukurova Kitap Fuarı

Resim
Adana’da “Satır Arası”nın Çift Anlamı!  8. Çukurova Kitap Fuarı 13-18 Ocak 2015 tarihleri arasında Adana TÜYAP Fuar Merkezi’nde düzenlendi ve bu yıl Onur Konuğu olarak Çınar Yayınları’nın standında yerimi aldım. Nasılsa ismimden dolayı onur konukluğunu garantilemiş durumdayım, kimselere kaptırmıyorum... İmza ve söyleşi günüm 18 Ocak Pazar olduğu için 17 Ocak gecesinden Adana’ya intikal ediyorum. Uçaktan iner inmez sevgili yayıncım, Çınar Yayınları’nın sahibi Aydın Ilgaz ağabey beni Adana Büyükşehir Belediyesinin yayıncılar ve yazarlar onuruna verdiği yemeğe çağırıyor. Kendimi “yazar”dan saymaya cüret edemesem de, yazarlarla beraber Adana’da Adana yemenin keyfini kaçırmamak için hemen olay yerine intikal ediyorum. Yemekte kimler yok ki... Belediye Başkanı ile birlikte, 50. sanat yılını kutladığı bir etkinlikten gelen Ataol Behramoğlu, ertesi gün fuarda söyleşilere katılacak olan İhsan Eliaçık ve Nasuh Mahruki, Yılmaz Güney’in kardeşi, Orhan Kemal’in oğlu derken “ben ne sıfatla buradayım

Kırgızistan Issık Göl - Tanrı'nın Yeryüzündeki Gözü

Resim
“...Bu sırada o mavi göl muazzam kayalar kaosunun ve kar yığınlarının arasından gökyüzünü inceliyor, suyun karanlık derinliklerini kucaklıyor ve canlı bir vücut gibi yumuşak, güzel ve yavaş hareketli dalgalarından oluşan kaslarını şişiriyordu. Amaçsız doğan ve ölen dalgalardı bunlar. Sanki gecenin karanlığı bastırınca patlak verecek bir fırtınayı karşılamak için göl bütün kuvvetini toplamakta, enerji biriktirmekte ydi...” ... diye betimlemiş Cengiz Aytmatov, Issık Göl’ü. Türk dünyasının en yetkin yazarlarından Cengiz Hocamız kadar bu gölü güzel anlatabilen kimse çıkmaz sanırım; ama bir densizlik yaparak şansımızı deneyelim. Cengiz Aytmatov’a ve Issık Göl’e tekrar geri dönmek üzere küçük bir parantez açayım.  Issık Göl, tam da Cengiz Aytmatov'un betimlediği gibi, fırtınayı karşılamak üzere... Şimdi, dünyamız ile ilgili ilginç bir detaya tanık olalım. Coğrafya ile haşır neşir olanlar “Pole of Inaccessibility” (Erişilmezlik Kutbu) deyimini duymuş olabilirler. Duymadıysanız şöyle açıkl