Kayıtlar

Temmuz, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Birinci Göynük Kuşatması

Resim
Mudurnu ve Nallıhan’ı gezdikten sonra Göynük’e uğramamak olmaz! Nallıhan’dan kuzeye döndükten sonra arabanızın navigatörüne “Göynük” diyerek sizi muhteşem manzaralı dağ yollarına vurmasını sağlayın. Ama navigatör deniz-kum-güneş üçgenine takıldıysa, sizi Antalya-Kemer’deki Göynük’e götürebilir; dikkatli olun. İki sesdaş beldemiz arasında bir akrabalık var mıdır, bilmiyorum ama, biz Zafer Kulesiyle meşhur Bolu Göynüğe doğru yönelelim: Nallıhan-Göynük arasındaki ıssız yolda ilerlemek için ilkbahar sonu-yaz başlarını tercih ettiyseniz, yeşillikler arasında parlayan gelincikler doğal kedigözü vazifesi görecek, sizi yolda tutacaktır. Doğanın çok güzel uyandığı bu diyarlarda 1300 metre kadar yüksekliklere çıkacak, ve inerken solunuzda nefis bir Göynük manzarası göreceksiniz: İki yamaç ve ortasından akan bir çayın vadisine kurulmuş olan Göynük’ü gündüz gözüyle gezebilmek için vaktiniz sınırlıdır. Dediklerine göre, şehri kuşatan dağlar güneşi epey bir engellediği için, şehir merkezi güneşin do

Çubuk ve Sünnet Gölleri

Resim
Eğer Göynük’e kadar geldiyseniz, görmezlikten gelemeyeceğiniz iki tane göl sizi bekliyor... Sünnet Gölü’nü gidip görmeniz sünnet ise, Çubuk Gölünü görmeniz vacip diyebiliriz. Bu gölleri görmeyenleri Göynük’ten salmıyorlar. Çubuk Gölüne Göynük-Bolu yolunun beşinci kilometresinden, Çubuk Köyü sapağından dönerek ulaşılıyor. Yolu gayet düzgün, rahatça gidebilirsiniz. Göl, vakti zamanında yukarıdaki tepeden inen heyelanın vadiyi tıkaması sonucu oluşmuş. Göl yaklaşık 15 hektar büyüklüğünde imiş. Gölün kıyısında bir mahalle var, doğal olarak ismi Gölbaşı mahallesi. Yaratıcı bir isim. Gölün çevresinde beni dumura uğratan bir diğer yapılaşma da, altta fotoğraflarını gördüğünüz yel değirmenleri oldu. Tamam, ortamda bir miktar rüzgar esiyor, ama Hollanda düzlüklerinden fırlamışcasına kıyıya kondurulmuş bu değirmenler de neyin nesi diye merak ettim. Duyduğuma göre bu değirmenler 2005 yılında çekilen bir televizyon dizisi sırasında inşa edilmiş, çekimlerden sonra da öylece kalmış. Hatta yapım şirke

Bolu Akkaya Travertenleri

Resim
Yeşillikler İçinde Pamuk Kale Mudurnu-Tavuk yazımızı okuyanlardan hatırlayanlar varsa, maceramız Mudurnu-Bolu yolu üzerindeki Güney Felakettin köyünde sonlanmıştı... Bu güzide isimli köyümüzü geçip Bolu’ya doğru yolumuza devam edersek, sağımızda belirecek bir doğal oluşum aklımızı başımızdan alabilir. Yeşillikler arasından ilerlerken, bir anda gözünüze çarpacak bir beyazlık frene asılmanıza sebep olacaktır. Asılın frene ve yemyeşil ağaçların arasında kalakalmış travertenleri seyreyleyin. Bir anda hızınızı alamayıp Pamukkale’ye indiğinizi düşünebilirsiniz. Ama hayır; Güney Felakettin’in ardından, Kuzey Mucizettin’e vardığınızı söyleyebilirim. Ülkemizin bu derece kuzeyinde bulunan tek traverten oluşumuna hayran hayran bakmaktasınız şu anda. Bulunduğumuz mevkinin adı Bolu Akkaya, ve ne yazık ki Deniz Akkaya’nın onda biri kadar tanınmıyor. O yüzden manzarayla karşılaşınca “nereden çıktı bu çakma Pamukkale” diye düşünenler çoğunlukta. Nitekim, benim arkamdan gelip de zankkadanak duran diğer

Sıradaki Şarkı - I Drove All Night

Resim
Şöförün Şarkısı - I Drove All Night Velev ki gece yolculuğu yapmanız, bütün gece göz kırpmadan araba kullanmanız gerekiyor. Tabii ki bu çabanızı size gaz verecek, uykunuzu getirmeyecek bir şarkıyla desteklemeniz gerek. O zaman size tavsiyem, Cyndi Lauper’dan “I drove all night”ı kopyalayın, arabanızın setini “sürekli çal” konumuna getirin ve vitesi dörtleyin. Veya şöyle bir çeşitleme yapabiliriz; teknolojinin tüm imkanları elinizin altında, şarkının Cyndi Lauper, Roy Orbison ve Celine Dion yorumlarını peş peşe kopyalayın, sırayla çalsın dursun... Tüm gece araba kullanmakla daha ilgili bir şarkı bulamazsınız zaten. Peki, niye en başta Cyndi Lauper yorumunu önerdim? Aslında, bu güzide parçamız üstad Roy Orbison için yazılmış. Roy Orbison 1987 yılında şarkıyı kaydetmiş, ama piyasaya sürmemiş. Zaten Roy abimiz 1988 yılında vefat etmiş. Şarkıyı da Cyndi Lauper 1989 yılında, “A Time to Remember” albümünde kullanmış ve albümün en hit parçası olmuş. Şarkı, Roy Orbison’un ölümünden sonra, 1992