Kayıtlar

Mısır etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kahire’nin Oturan İnsanları

Resim
Baba yazar William Faulkner, "As I Lay Dying" romanında, yeryüzüyle yaptığımız açı ile dünyadaki misyonumuz arasındaki ilişkiyi şöyle açıklar: "Tanrı yolları yolculuk için yaptı, işte ondan dolayı yolları yeryüzüne yatay yerleştirdi. Bir şeyin durmadan kımıldamasını isterse uzunlamasına yapar o şeyi, yol, at ya da araba gibi. Ama bir şeyin konduğu gibi durmasını dilerse onu da dikey yapar, ağaç ya da İNSAN gibi. Eğer bir insanın durmadan kımıldayıp bir yerden bir yere gitmesini isteseydi Tanrı, uzunlamasına, karın üstü koymaz mıydı onu, bir yılan gibi?" Keşke kitabı Kahire'ye gitmeden önce okuyup bu bilgeliği edinmiş olsaydım. Kahire'deki sınırlı boş vaktimde kendimi sokaklara vurup deliler gibi yürüdüm, yürüdüm… Karşıma çıkan, veya karşılarına çıktığım insanlar bana acıyarak, meczupmuşum gibi bakıyorlardı. Yüzlerindeki ifade "Ey yolcu, senin yürüyerek aradığın, adımlarınla varmaya çalıştığın o huzuru biz bulduk, o yüzden oturuyoruz" der gibi

İçinden Mısır Geçen Şarkılar, Filmler

Resim
Uzunca bir süre Mısırla ilgili kafanızı ütüledim, antik dönemlerden Tahrir Meydanına kadar Mısır’ı kurcaladım, firavunlar döneminin gizeminden El-Ezher fetvalarına kadar bu zengin toprakların mirasını mıncıkladım. Bu arada sıradaki şarkı/film serimizi ihmal etmiş olduk, ama kapanışı Mısır kültürüyle ilgili sanat yapıtlarına ayıralım hiç olmazsa… Antik Mısır’ın gizeminin müzik dünyasındaki yansıması benim için Iron Maiden’dir. Şarkı sözlerinde anlam ve edebilik açısından Beyonce’un, Justin Bieber’in yüzbin milyon kat önünde giden Iron Maiden, gizemli efsanelere, edebi destanlara kafayı takmıştır. Şarkı sözlerinde derin, imalı göndermeler ile ağır konuları işlerler. Örneğin, Iron Maiden’in benim (ve Bruce Dickinson) için bir numaralı albümü olan Powerslave’in aynı adı taşıyan şarkısı; Powerslave! Şarkıda, kendi gücünün tutsağı olan bir firavunun ölüm karşısında düştüğü şaşkınlık ve dehşet anlatılıyor. Firavunumuz, ölüm günü gelip çattığında “yahu bir dakika, ben tanrı değil miydim

Kahire Sokaklarında Günlük Yaşam

Resim
Yawaaeeşşş Yawaeşşş Kahire tefrikamızın bugüne kadar olan bölümlerinde Mısır’daki kadim uygarlıkların izini sürdük, firavunlardan başlayarak İskender’i, Romalıları, Koptikleri, Eyyubileri, Memlükleri, Osmanlıları, Kavalalıları, Abdülnasır’ı anlata anlata Tahrir Meydanına ve Arap Baharına kadar geldik. Şimdi, Mehmet Ali Birand misali bir anons yapalım, “Sokaktaki Mısırlıyı” tanıyalım, şehrin bugününde bir gezintiye çıkalım… Bu sefer sizi uzun yazılarımla baymak yerine, çektiğim fotoğraflarla gözünüzü, gönlünüzü açmaya çalışacağım, buyurun beraber seyreyleyelim: Ya bu deveyi güdersin... Kahire’ye indiniz, trafiği atlatıp otelinize indiniz. Eğer Nil’e bakan bol yıldızlı otellerden birine yerleştiyseniz şehrin keşmekeşine girmeden önce iyice dinlenin, manzaranın keyfini çıkarın ve otelin cafe veya barlarında bulunan taze sıkılmış meyve sularından için… Gerek Tunus’ta, gerekse de Mısır’da kaldığım sürelerde hayatımın açık ara en lezzetli limonata, çilek ve sair meyve sularını içtim, b