Kayıtlar

cami etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kuala Lumpur'da İnanç Kardeşliği

Resim
“Üç büyük dinin birbiriyle iç içe geçip bazen kaynaştığı, bazen de kapıştığı şehir” ifadesini duyduğumuzda aklımıza otomatikman Kudüs gelir. Ancak, üç başka dinin ilginç bir şekilde kaynaştığı bir başka şehir de Kuala Lumpur’dur. Neyse ki bu kaynaşma sırasında şimdiye kadar önemli bir sorun yaşanmamış, “senin dinin sana, benim dinim bana” düsturu tam anlamıyla hayata geçmiştir. Özellikle Kuala Lumpur’un merkezine, şehre adını veren akarsuların kesiştiği noktaya giderseniz bu durumu yakinen gözlemleyebilirsiniz. Kuala Lumpur, kelime anlamı olarak “nehirlerin buluştuğu yer” anlamına geliyormuş. İki nehrin birleşip tek bir kol olarak aktığı “Y” noktasına, yani şehrin tam merkezine geldiğinizde önce estetik bir mimariye sahip güzel bir cami, biraz aşağısına indiğinizde de mütevazi bir budist tapınağı ile tam çaprazında sakin bir hindu mabedi göreceksiniz. Bir cuma öğlen vakti gezdiğim bölgede cuma namazına giden malay ile tapınağına giden hindu birbirine gülümseyerek mabedlerine giriy

Kahire Selahattin Kalesi

Resim
Bu Gala Daşlı Gala Efendim, bir önceki bölümümüzde Şii Fatımilerce kurulan El Ezher camii ve medresesinin Selahattin Eyyubi’nin Kahire’yi fethi ardından, sünni islamın en önemli dini eğitim ve fetva kurumu haline getirilişini incelemiştik. Selahattin Eyyubi, devlet adamlığından önce, başarılı bir asker. Kahire’yi fethettikten sonra, El Ezher’e gelene kadar kafasında daha önemli bir konu var; Nil deltasında, kabak gibi dümdüz Kahire’yi fethetmek pek de zor görünmüyor. Şehrin her şeyden önce sağlam bir kaleye ihtiyacı var, zaten Haçlı Orduları tehlikesi de geçmiş değil, geri dörtlüyü takviye etmek lazım… Böylece Selahattin, şehrin zaten kale olabilecek yegane tepesinde (Mukattam) sağlam bir inşaata girişiyor ve 6 yıl içinde, 20. Yüzyıla kadar Kahire’nin yönetim merkezi olacak, girişteki tanıtım levhasına bakarsanız “İslam Aleminin en büyük kale”sini yaptırıyor.  Kale, Memlukler döneminde de kullanılmaya devam ediyor, ardından gelen Osmanlılar zamanında da… Yüzyıllar boyunca kaleye he

El Ezher Camii, Minareleri ve Fetvaları

Resim
Hatırlarsınız, bir önceki bölümümüz gayet heyecanlı bir yerde bitmişti; Kahire sokaklarında camilerarası uzun bir yürüyüşün ardından El Ezher Üniversitesi ve Camiinin kapılarına dayanmış, islam aleminin bu ünlü ve tartışmalı eğitim kurumu ile mabedine ayrı bir başlık açalım demiştik. Efendim, tekrar bin yüz yıl kadar gerilere gidelim ve Kahire’nin Kuzey Afrika kökenli bir Şii devleti olan Fatımiler tarafından fethedilişini hatırlayalım… Zaten “Fatımi” kelimesi, Hz. Muhammed’in kızının isminden geliyor. Fatımiler, Kahire’yi merkezleri olarak belirleyince, önce büyük bir cami, ardından da cami etrafında güçlü bir eğitim merkezi kurmaya karar vermişler. El Ezher Camii ve birbirine benzemez minareleri... Bizzat dönemin halifesi (Şii halife yani, Bağdat’takini kastetmiyoruz) tarafından planları çizilen cami 972 yılında tamamlanmış; caminin etrafına da bir “üniversite” (ki, o yıllarda adı üniversite değildi tabii) kurularak 975 yılında eğitim öğretime açılmış. Cami ve üniversiteye anla