Kayıtlar

Ağustos, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Japon Yapmış Medya macerası 9

Resim
Japon Yapmış/Ne Yapmış biraderlerin medya macerası kendi çapında devam ediyor. Son zamanlardaki tatlı misafirliklerinden biri, Cumhuriyet Kitap ekinde “Türkçe Günlükleri”ni yazan Feyza Hepçilingirler’in köşesi. Belki hatırlarsınız, Japon Yapmış bundan yaklaşık bir buçuk yıl önce Feyza Hanım’ın köşesine konuk olmuştu: http://onurataoglu.blogspot.com/2011/03/japon-yapms-medya-maceras-4.html Feyza Hepçilingirler, dilimizin doğru kullanımı, ifade, anlatım gibi konularda çok hassas olan bir türkçe sevdalısı olduğundan, köşesinde yer bulmaktan mutlu olmuştum. Geçenlerde, küçük kardeş “Japon Ne Yapmış” da Feyza Hanım’ın sayfasında yer almış: “Devam kitapları biraz şanssız mıdır? Onur Ataoğlu'nun Japon Yapmış'ını zevkle okumuş, günlüklerde de söz etmiştim. Japon Ne Yapmış'a (Çınar Yayınları) aynı ilgiyi gösteremedim. Oysa bu kitapta yine son derece ilgi çekici şeylerden söz ediliyor. Ataoğlu, 'Japonya'da yabancı olmayı, günlük hayat koşturmacası içinde Japonya'nın çeşit

Tokyo: Şaşkın Gezginin Rehberi

Resim
Edo'dan Tokyo'ya: Karmaşadaki Düzen Tokyo. Üç buçuk yıl yaşadıktan sonra “Hakkında birşeyler yazsana” denildiğinde kalemimin kilitlendiği şehir. MFÖ Bodrum için “Nasıl anlatsam, nerden başlasam” demiş ya, al benden de o kadar. En kolayı, “El alem ne demiş” diyerek Tokyo hakkında yazılmış birkaç kitabı, makaleyi kurcalamak. Tokyo hakkında yazılan ne varsa klasik bir kalıpla başlar: “Devasa gökdelenlerin arasında yürürken karşınıza çıkan kimonolu bir kadın; en son teknoloji elektronik aygıtların satıldığı mağazaların arasına sıkışmış küçük bir tapınak; on sekiz ayrı tren hattının kesiştiği istasyonun dibinde meditasyon yapan Zen rahipleri, vb.”   En sessiz ve en gürültülü yan yana: Dingin bir Japon bahçesinin az ötesindeki Paçinko Salonu Konu Tokyo olduğunda her zaman vurgulanan klişe, modernle gelenekselin, yeniyle eskinin, büyükle küçüğün, hızlıyla yavaşın, sertle yumuşağın, karmaşayla düzenin uyum içinde birlikte olabildiği bir ekosistem. Bu klişe doğru mudur? Doğrudur. Japony

Londra Olimpiyatlarında Türkiye

Resim
Londra Olimpiyatlarını açılış töreninden bu yana keyifle seyrediyoruz. Çin'in muhteşem açılış törenlerinden sonra, İngilizler de kendi meşreplerince, Mr. Bean'li, James Bond'lu, Paul McCartney'li ve bol rock müzikli nefis bir açılış yaptılar. Üstad Danny Boyle'un ellerine sağlık, olimpiyat Londra'ya yakıştı. Benim olimpiyatlara katılım ile ilgili saplantılı fikirlerim vardır. Örneğin, ülkemiz adına kazanılan madalya sayısını fazla iplemem; mesela, 4 branşta 40 sporcuyla katılmak ve 10 madalya kazanmak yerine, 44 branşta 144 sporcuyla katılıp hiç madalya kazanamamayı tercih ederim. Zaten bugüne kadar kazandığımız madalyaların çoğunu güreş, boks, tekvando gibi itiş kakış sporlarda elde etmişiz. Bireysel sporlarda varız, takım oyunlarında yokuz. Bireysel sporların da yüzme, atletizm, cimnastik gibi temel alanlarında esamemiz okunmuyor... ...derken, ilk kez bu olimpiyatlarda şeytanın bacağını kırmasak bile bir miktar burkuyoruz. Kadın voleybol ve basketbol takımları

TorukoNippon

Resim
Yeni bir Türk-Japon Dostluk sitesi Yayında Japonya'da yaşamış, görev yapmış, Japonya'yı sevmiş, üstüne kitaplar da yazmış bir kulunuz olarak Japonya'nın Türkiye'de daha çok tanınmasından, sevilmesinden mutlu oluyorum. Giderek daha fazla Japonsever bu ülkenin tanıtılması, dostluk ilişkilerinin gelişmesi için çaba gösteriyor. Güzel. Feysbuk denilen gavur icadı sağolsun, bu sosyal medya aracı sayesinde benim gibi Japonya meraklılarıyla tanışma, irtibat halinde olma, faaliyetlerinden haber alma imkanım oldu. Örneğin, son gelişmelerden biri olan torukonippon web sitesi: http://www.torukonippon.com/ Çiçeği burnunda bu Türk-Japon dostluk sitesinden Japonya ve Türkiye'de düzenlenen Japon etkinlikleri hakkında güncel bilgi edinme şansı bulacağız. Beni de haberdar eden Umut Gemici ve site için emek veren diğer gönüllülere "gambatte" diyerek siteyi takibe alıyorum...