Akira Kurosawa
Düşlerinin Önce Resmini Yapan, Sonra Filmini Çeken Dev Sanatçı Henüz ikametgahımın Tokyo’da olduğu günlerde, elime “Akira Kurosawa Resimleri” sergisi için bir davetiye geçmişti. “Yahu, bu adam yönetmen değil miydi” diye düşünerek sergiye gittim ve gördüm ki, Akira amcamız yönetmenden önce ressammış; hem de düşlerinin resmini yapan bir ressam. Kurosawa sergisi hayatımda gezdiğim en etkileyici resim sergilerinden biri olmuştu. Üstadın rüya gibi filmlerinin sırrına da ermiştim; Kurosawa önce hayallerini tuvale dökmüş, ardından da filme çekmiş. Sergilenen resimlerinin çoğu filmlerindeki sahnelerin betimlenmesiydi. Kurosawa, çekeceği sahnenin önce dev boyutlarda yağlıboya bir resmini yapmış ve adeta o sahnedeki sesleri, kokuları, duyguları resme aktarmış. Kurosawa, çekeceği sahneyi tüm renkleri, görüntüleri, açısı, kompozisyonu ile gözlerinin önünde görmeden çekmezmiş. Sinema dünyasında “storyboard” kavramını bilirdik tabii; çekilecek sahnelerin eskizleri çiziktirilerek film ekibinin sahne