Lütfen Daha Azını ve Daha Pahalısını İsteyelim - 2


Made & Dead In Bangladesh

Bangladeş’te geçtiğimiz haftalarda 8 katlı bir tekstil atölyesinin çökmesi sonucu yaklaşık 1200 kişi hayatını kaybetti, 2500 kişi yaralandı. Bu işçiler, bizim daha fazla ve daha ucuza tüketebilmemiz için insanlık dışı koşullarda çalışıyorlardı, insanlık dışı şartlarda öldüler. Bina, ofis olarak yapılmıştı ve tekstil makinalarının ağırlığına, titreşimine dayanacak güçte değildi.

Olayların ardından Bangladeş karıştı, işçiler hükümet ve polis aleyhinde gösteriler düzenledi. 1 Mayıs günü hükümet aleyhtarı büyük protestolar yaşandı (yine de Bengal eylemciler ülkemizdeki kadar sert bir tepki görmediler, o da işin bir başka boyutu). Bangladeş’ten ölü fiyatına tekstil ürünleri ithal eden gelişmiş ülkeler olayı kınadılar; papa bile taziye mesajı yayınladı ve ayda 38 Euro maaşla çalışan işçilerin olduğunu, insanlık onurunu hiçe sayan bu sisteme inanamadığını falan açıkladı.

Daha geçen kasım ayında Bangladeş’te bir tekstil fabrikasında meydana gelen yangında 112 kişi ölmüştü. 2005 yılından bu yana ülkedeki tekstil tesislerinde meydana gelen kazalarda toplam 1800 kişinin öldüğü tahmin ediliyor. Modern kölelik sistemiyle ilgili ara sıra kamuoyunun sesi yükselse de gündem hızla değişiyor ve üstümüze geçirdiğimiz 2-3 Yuro’luk tişörtün verdiği mutlulukla olanları unutuyoruz.

Günümüz dünyasında ölümler istatistiki verilerden öteye geçebilecek mi?
Çöken binada Benetton, Mango, Wal-mart ve daha nice “global” marka için üretim yapılıyormuş. Birkaç gün önce de Kamboçya’da Asics için üretim yapan bir şirketin çatısı çökmüş ve 2 işçi ölmüş. Doğrudan firmaları suçlayarak işin kolayına kaçmak istemiyorum, ama kurumsal sosyal sorumluluk diyerek mangalda kül bırakmayan kapitalist sistemin, arka bahçesinde biraz daha dikkatli ve özenli olmasını istirham ediyorum...

Olayın tartışılacak çok boyutu var, ama ben “bol ve ucuz ürün talep eden biz tüketiciler” ile ilgili beklentimi tekrarlamak istiyorum. Bundan yaklaşık bir yıl önce, Çin’de Apple için üretim yapan tesislerde yaşananlar üzerine “Lütfen Daha Azını ve Daha Pahalısını İsteyelim” başlıklı bir yazı yazmıştım. Yazımdan sonra bana gelen mesajlardan biri, “herhalde bu ürünleri alacak paran yok, yoksa böyle yazmazdın” şeklinde idi... Ben yine de yazımı bir kez daha paylaşmak ve bu anlayışın değiştiğine inanmak istiyorum:

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sinema Dünyasında Tanrı'yı Arayan Filmler

Şikago Sokaklarında Cazın, Mafyanın ve Pizzanın Peşinde

Şikago'da "Dönen Dolaplar"