Ankara Kitap Fuarının Ardından

Sekizinci Ankara Kitap Fuarı (kime ve neye göre sekiz olduğunu bilmiyorum) geçen hafta ATO Congresium Fuarcılık Merkezinde düzenlendi. Daha önce de bahsetmişimdir, Ankara'mızın kitap fuarları konusunda makus bir talihi var. Nedense Ankara'da kitap fuarları, hadi İstanbul'u geçtim, İzmir, Bursa, Adana kadar ilgi çekmiyor. Kitap fuarı, Ankara'da sadece indirimli kitap alınabilecek bir panayır gibi algılanıyor sanki; imza günleri, paneller, söyleşiler gibi faaliyetler kısır kalıyor.

Yine de bu yılki fuar geçen seferlere göre daha umut vericiydi. Geçtiğimiz yıllarda AKM'de düzenlenen kitap fuarları daha bir panayır havasındaydı. Öyle ki, iki yıl önce AKM'de katıldığım fuardaki imza günümde, standa gelenlerin çoğu benim bir kitap yazarı olduğumu algılayamıyorlardı. Tanınmadığım için arıza çıkaracak, assolist sendromuna bağlayacak değilim ama, önümde eşşek gibi ismim yazarken, kitaplarım kule gibi dizilmişken tezgahtar muamelesi görmek ağrıma gitmişti doğrusu... 

Neyse efendim, şikayeti kesip sadede gelelim; Congresium'daki fuar ulaşımın kolaylığı, park yeri imkanı, mekanın ferahlığı açısından geçmiş yıllara göre önemli bir gelişme sağlamış. İmza günleri konusunda bilinç artmış, tanınmış yazarların önünde metrelerce kuyruk oluşmuş. Sahaflar fuara ayrı bir renk katmış. Ama biz Ankaramızdan biraz daha kıpırdanmasını, önümüzdeki yıllarda başkente yaraşır organizasyonlara tanık olmasını istiyoruz. Yetmez ama evet!
Aydın Ilgaz, Nilgün Ilgaz ve bendeniz Rıfat Ilgaz ile birlikte, onun kurduğu Çınar Yayınları'nın logosunun altında okurlarımızı beklerken...
Bu yıl benim için en önemli gelişme, yayınevimin de Ankara Kitap Fuarına katılma kararıydı. Çınar Yayınları'nın sahibi sevgili Aydın Ilgaz ağabeyim ve eşi Nilgün Ilgaz ablam İstanbullardan gelip fuarda stand kurdular. Geçtiğimiz yıllarda başka yayınevlerinin standlarında konuk sanatçı olan bendeniz, bu sefer kendi yayınevimin standına kuruldum. İstanbul TÜYAP fuarlarında az da olsa deplasmanda mücadele etme hissini yaşarken, bu sefer ev sahibi takım statüsündeydim.
Ve bu durumun keyfini sürmedim değil. Ankara'da ailem, iş ve okul arkadaşlarım, beni önceden tanıyan okurlar standımıza gelerek beni yalnız bırakmadılar. Yayınevim nezdinde de bir miktar sükse yaptım doğrusu, yaşanan izdiham sonucu ne yapacaklarını şaşırdıkları ve kitap yetiştiremediklerini öğrenmek (Ajda ablamın deyimiyle biraz egzajere etsem de) beni mutlu etti (!)

Bu arada, satış performansının benim gibi mütevazi bir yazar için tahminleri(mi)n ötesine çıktığını görmek çok sevindirici oldu! İlk kitabım olan Japon Yapmış üçüncü baskıya ulaştı! Ankara'daki fuarda ikinci kitabım olan Japon Ne Yapmış'ın ilk baskısı tükendi ve önümüzdeki günlerde ikinci baskıya giriyor! Üçüncü kitabım, malumunuz, daha yeni yayımlandı, ama bir el atarsanız onu da tez zamanda, tazeyken tüketelim! 
Ankara'nın ardından Çınar Yayınları Adana'da Çukurova Kitap Fuarına doğru yola çıkıyor... 14-19 Ocak tarihleri arasında düzenlenecek fuarda Çınar Yayınları'nın standını es geçmeyin derim! Ben ne yazık ki fuarda olamayacağım, ama Japon Yapmış serisi Çukurovalı okurlarla buluşmak için can atıyor... 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sinema Dünyasında Tanrı'yı Arayan Filmler

Şikago Sokaklarında Cazın, Mafyanın ve Pizzanın Peşinde

Şikago'da "Dönen Dolaplar"