Japon Yapmış Kotodama İstanbul Hajimari'de!

Japonya ile Türkiye arasında bağ kuracak, iki kültürü birbiriyle ilişkilendirecek bir yayın bulmak kolay değil – hele ki hem Türkçe, hem de Japonca yazılmış olsun. Ama Arkeoloji ve Sanat Yayınları’nın girişimi, projenin koordinatörü Esin Esen’in büyük çabaları ile böyle bir esere kavuşabildik, gözümüz aydın!
Kotodama İstanbul Hajimari isimli kitabımız, Japonya-Türkiye bağı ile ilgili 40 küsur yazar ve araştırmacının katkısıyla oluşturulmuş kolektif bir çalışma – ancak, çeviri, röportaj, görseller ve benzeri destekleri de göz önüne aldığımızda daha büyük bir kitlenin emeği ortaya koyulmuş. Kitapta çok değişik konu başlıkları üzerinden iki kültürün bir kesişmesini izlemeniz mümkün.

Esin Hanım bu projeyle ilgili benden de bir katkı istediğinde büyük bir memnuniyetle kabul ettim. Pek öyle akademik/edebi değeri olmasa da, Japonya üzerine ahkam kesen, ülkeyi ve kültürünü halkımıza tanıtmak misyonunu edinmiş bir kitap üçlemesinin yazarı olarak Kotodama projesine de destek olabilmek bana gurur verdi. Kitapta, Japonya üzerine yazma motivasyonumdan başlayarak, iki ülke ve kültür arasındaki benzerlikler, farklılıklar ve algılar üzerine kafa yoruyor ve ukalalıklarda bulunuyorum.
Daha önce de birçok dergi ve benzeri yayında, röportaj ve söyleşilerde bu konuyu didiklemiştim; ama bu sefer aynı ortak paydayı, tutkuyu paylaşan onlarca yazarla birlikteydim ve yazdıklarımın (ilk kez) Japonca tercümeleri de bu yayında yer alıyordu. Projeye katkım sadece bir yazı göndermekten ibaretti, hatta editörlerimizin başına bir de yazımın tercümesi derdini sardığım için projeye katkım yükümden daha azdı. Yine de bu değerli yayında bana da yer verdikleri için kendilerine tekrar teşekkür etmek istiyorum.  

Kitabın ismi, projenin temasını yansıtmak için özenle seçilmiş. Kotodama, Japonca’da “sözün, eşyanın ruhu” anlamına geliyor. Japon kültüründe “ruh” kavramının, kadim inançlarında ne kadar önemli bir yer teşkil ettiğini kitaplarımda anlatmıştım. Nitekim, söz de böyle bir ruha, büyüsel bir güce sahip olarak görülüyor ve kitaba da bu ruh güç ve anlam katıyor… “Hajimari” ise bir ilk, başlangıç anlamına geliyor. Böyle bir projenin ilk kez gerçekleştirildiğine vurgu yapmasının yanı sıra, “başlangıç” anlamı, devamının da gelebileceğini (umarım) işaret ediyordur!
Kotodama başlığı altında ben... (ortadaki) 
Divan şiirinden haiku’ya, bisikletten koto’ya, kahveden “kohi”ye birçok değişik konudaki kültürel etkileşimi okuyabilmek için kitabı Türkiye veya Japonya’da aşağıdaki bağlantılar üzerinden temin edebilirsiniz; keyifli okumalar dileklerimle: 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sinema Dünyasında Tanrı'yı Arayan Filmler

Şikago Sokaklarında Cazın, Mafyanın ve Pizzanın Peşinde

Şikago'da "Dönen Dolaplar"