Japon Sineması

Nippon diyarlarında kiraz çiçeklerinin açmaya başladığı bu mevsimde Japon sineması üzerine bir kitabı tanıtmak istiyorum sizlere… Kendine özgü tarzları, çok farklı ekollerde, yeni akımlara öncülük eden eserleri ile ana akım sinemada hak ettiği kadar tanınmasa da, film fanatikleri için çok özel bir yeri olan Japon sinemasını kapsamlı bir şekilde ele alan Türkçe bir kitap bugüne kadar yoktu.
Ama artık var; Gökhan Kuloğlu’nun koordinatörlüğünde, sinemaya gönül veren sekiz yazarın derlediği “Japon Sineması”, güneş imparatorluğunun yüz küsur yıllık sinema macerasını kapsamlı olarak analiz ediyor. Kitabı okumaya başladığımda şaşkınlık ve hayranlıkla karışık bir memnuniyet yaşadım, çünkü kitap yoğun bir akademik araştırma ile kişisel gözlemlerin harmanlandığı bir üslupta hazırlanmış, kaynağa ve somut veriye dayalı titiz yazılara yer verilmişti.
Kitabın derlenmesinde en çok hoşuma giden detay, değişik düzlemlerde okuyabilmenize fırsat tanıması. İsterseniz eseri kronolojik olarak okur, 1895 yılından bugüne adım adım gelebilirsiniz. İsterseniz de kitabı sinema akımları üzerinden takip edebilir, sessiz filmler, avangard, yeni dalga, korku, anime ve çağdaş dönemden ilginizi çekenleri inceleyebilirsiniz. Dizinde sevdiğiniz yönetmenler ve oyuncuları seçip onlara yoğunlaşabilirsiniz; Japonların medar-ı iftiharı Kurosawa’dan büyük Ozu’ya; Shohei Imamura’dan günümüzde çok dikkat çeken Koreeda’ya kadar birçok yönetmene kitapta yer verilmiş. Veya, filmler üzerinden kitabı okuyabilir, Yedi Samuray’dan Spirited Away’a; Godzilla’dan Tokyo Hikayesi’ne, kült mertebesine ulaşmış eserlerin hikayesini inceleyebilirsiniz. Hatta ve hatta, filmleri ve dönemleri büyük Japon stüdyoları bazında da okuyup karşılaştırabilirsiniz.
Japon sinemasının gelişimini incelerken, kendine özgü yanları kadar dünya (ve hatta Türkiye) sineması ile paralellikleri görmek de ilginizi çekecek. Örneğin, kendilerine özgü, bazen kült, bazen kitsch diye nitelenebilecek korku filmleri ve dünyada benzersiz bir tarz yaratan animelerine dair detaylı değerlendirmeler kitapta yer alıyor.
İkinci dünya savaşı öncesi ve esnasındaki ultra milliyetçi ve propaganda dönemi gayet ilginç bir sayfa. Savaş sonrası yeni dalga akımının, Fransız ve İtalyan yeni dalga ile benzerlik ve farklarını inceleyebilirsiniz. 70’lerdeki B sınıfı filmler, polisiyeler, yakuza (mafya) filmleri ve özellikle erotik, hatta soft porno eserler size Türk sinemasını da hatırlatıp gülümsetecektir.

Son derece bilgi yoğun, zengin ve titiz bir çalışmanın ürünü olan bu kitap ilginizi çekerse, aynı ekibin düzenli olarak Japon sineması üzerine hazırladığı e-dergiyi (https://issuu.com/japonsinemasi) ve sinema platformunu (http://japonsinemasi.com/) da takip edin bence! Benden söylemesi...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sinema Dünyasında Tanrı'yı Arayan Filmler

Şikago Sokaklarında Cazın, Mafyanın ve Pizzanın Peşinde

Şikago'da "Dönen Dolaplar"