Kayıtlar

Katar: Doğal Gazın Gaz Verdiği Refah

Resim
Katar’ın Ceziresi, Mersin’in Cezeryesi Katar Emiri’nin hamiliğinde kurulan El-Cezire haber kanalı 1996 yılında yayına başladığında, Katar dünyaya bir mesaj vermiş oldu; “Burası sadece iş için ziyaret edip evinize dönerken bir paket cezerye (pardon, hurma) götüreceğiniz bir ülke değil; Katar artık bölge politikası ve toplumsal hayatında önemli rol oynamaya aday bölgesel bir güçtür”. Nitekim Katar, bölge ülkeleri (veya emirlikleri) arasında baştan beri farklı bir duruş sergilemesiyle biliniyor. Suudi ve Osmanlı idarelerinden sonra İngiliz himayesine giren Katar Emirliği, 1968 yılında Bahreyn ve yedi diğer emirlik ile bir körfez federasyonuna katılmış, ama 1971 yılında bu federasyondan ayrılarak bağımsızlığını ilan etmiş. Diğer yedi emirlik ise, bildiğiniz gibi “Birleşik Arap Emirlikleri”ni kurmuş.  Katar Emirliği’nin kuruluşundan bu yana, El-Tani ailesi ülkenin yönetimini elinde tutmakta ve yönetim değişikliği babadan oğula iktidarın geçmesi ile gerçekleşmekte… Ülke politikasındaki

Doha Çarşı Dubai’ye Karşı

Resim
Eğer lükse, şatafata, gösterişe meraklı değilseniz, Katar'ı geleneksel Arap kültürü çerçevesinde tanımak istiyorsanız, ilk ve tek durağınız Souq Waqif olmalıdır. Souq, Ortadoğu coğrafyasından aşina olduğumuz üzere, çarşı, pazar anlamına gelmekte; Waqif kelimesi ise bende ilk olarak "vakıf"ı çağrıştırsa da, "ayakta durulan" anlamına geliyormuş. Daha önce Dubai'de bir "souq" tecrübesi yaşamış ve hayal kırıklığına uğramıştım açıkçası. Angara'nın Çıkrıkçılar yokuşuyla bile boy ölçüşemeyecek bir çarşının ardından Dubai'de otantik bir beklentiye girmemeyi kabullenmiştim. Doha'nın çarşısı ise, başarılı bir restorasyon/düzenleme ile geçer not almayı hak etti. Doha, genel olarak Dubai'nin gelişim modelini taklit eden bir şehir. Gökdelenleri, iş merkezleri, çevre düzenlemesi ile Dubai'nin tahtını gözüne kestirmiş; nitekim, doğal kaynaklar ve para açısından hatırı sayılır bir avantajı olduğu için uzun vadede Dubai'yi alt edebili

Sıradaki Şarkı – ‘39

Resim
Sıradaki şarkıyı epey ihmal ettik, bari tumturaklı bir grupla geri dönelim ve Queen'den bir şarkı dinleyelim… Madem Queen dedik, tartışmasız bir numaralı albümlerini açalım; A Night At the Opera! Bildiğiniz gibi, albüm "Death on Two Legs" ile gümbür gümbür başlıyor, Freddie eski menajerlerine sövüp sayıyor… Ardından operatik parçalar kulağımızın pasını alıyor, Bohemian Rhapsody çalarken "Bismillah" diye bağırarak kendinizden geçiyorsunuz ve şöyle sakin, dingin bir parça ile huzura ermek istiyorsunuz. Ve imdadınıza "39" yetişiyor. Akustik gitarın yumuşacık tınısı, Brian May'in sakin sesiyle ateşinizi ve tansiyonunuzu düşürüyor, ruhunuzu dinginleştiriyor. İyi de, 39 nedir? Ateşimiz mi? Tansiyonumuz mu? Hayır efendim, '39 sayısı 1939 yılını ve o yılda geçen bir bilim kurgu hikayesini konu ediyor. Hoppala, bilim kurgu da nereden çıktı şimdi diyeceksiniz… Queen'in bilim kurguya en güzel göndermesi, dünyanın koca popoplu kızlar sayesinde dön

Bollywood'dan Seçmeler

Resim
HAYDİ ŞİMDİ BÜTÜN ELLER HAVAYA Eğer iflah olmaz bir Flash TV izleyicisi iseniz, canınız film seyretmek istediğinde tek adresiniz Bollywood yapımları olmalı. Dünyanın en fazla film çevrilen ülkesi Hindistan’ın önde gelen sinema merkezi olan Bollywood’da, en dramatik filmde bile dansın, coşkunun, halayın, horonun sonu gelmez! Yazıda bir Bollywood güzellemesi yapacak değilim; çünkü birkaç Bolly filmi izlediğinizde, bilindik klişeleri tekrarlayan, izleyicilerin kafasını dağıtıp Angara havası oynatan, aşklı meşkli, sabun köpüğü tarzında yapımlarla karşı karşıya olduğunuzu anlıyorsunuz. Ama bir milyar nüfuslu büyük bir ülke ve binlerce yıllık kültüre sırt çevirmeyin ve hiç olmazsa birkaç ses getiren yapımı izleyerek hoş vakit geçirin… Son yıllarda Bollywood ürünlerinden en fazla ses getirenlerden üç tanesini tanıyalım isterim… Tabii aklınıza ilk olarak “Slumdog Millionaire” gelebilir, ama bu film Danny Boyle üstadın görkemli bir eseri olup, konu itibariyle Mumbai’de geçmektedir ve büyü